ÇOCUĞUN DİLİNDEN...
Annecim, babacım;
Beni okula göndermeyi düşündünüz ve uzun uzun araştırdıktan sonra benim
için en iyi yer olduğuna karar verdiğiniz bir okula kaydımı yaptırdınız. Ben
size okula başlarken neler yaşayacağımı, neler hissedeceğimi, sizi nelerin
beklediğini anlatmak için bunu yazdım.
Siz beni okula; belki sosyalleşmem için arkadaş edinmem için, belki
bilişsel gelişimimin desteklenmesi için, belki de zorunluluktan
gönderiyorsunuz. Bilemem… Umarım orayı severim. Şimdilik nasıl bir yer olduğunu
bilmediğim için ürkek bir heyecan var içimde. Hem gitmek istiyorum, hem beni
neyin beklediğini bilmediğim için korkuyorum. Ben de bu yüzden sizin
neler hissettiğinizi gözlemlemeye başlayacağım. Eğer sizin kaygılı,
tedirgin olduğunuzu hissedersem ben daha çok kaygılanacağım, okuldan korkacağım
ve gitmek istemeyeceğim. Eğer sizin mutlu bir heyecan içinde olduğunuzu
görürsem ben de çok mutlu olacağım. Diyeceğim ki “annem babam ben okula
gideceğim için seviniyor, demek ki okul çok güzel bir yer.” Gördünüz mü
işte!
Benim hislerim sizden çok etkileniyor. Okula mutlu gitmemi
istiyorsanız, siz de mutlu olun. Beni okula götürürken sizi daha çok
gözlemleyeceğim, mutlu olduğunuzu görürsem ben de rahatlayacağım. Biliyor
musun, okuldaki öğretmenler bunu bildiği için çocuklar okula geldiğinde onları
çok mutlu karşılıyorlarmış, çocuklar da böylece biraz daha rahatlıyormuş.
Ben okula ilk başladığım zaman oradaki oyuncaklar beni çok mutlu edecek.
Onlarla oynamaktan zevk alacağım için ilk birkaç gün hevesle gideceğim okula;
ama daha sonra bazı şeylerden canım sıkılacak gitmek istemeyeceğim belki de...
Mesela orada 3 kere yemek yiyeceğim. Eee ben belki yemeğe gitmek istemiyorum,
oyunuma devam ediyorum! Orada her şey hep beraber yapılıyormuş ve her şeyin
saati varmış; o yüzden ben de canım istemese bile gidecekmişim. Bir de orada
çok çocuk varmış. Benim sınıfımda bir sürü çocuk olacakmış. Ben o çocukları
ileride çok seveceğim, hepsi arkadaşım olacak ama ilk başta hepsinin benim
öğretmenime “öğretmenim” demesi hoşuma gitmeyecek, öğretmenimi kıskanacağım.
Hepimizle eşit şekilde ilgilenecek ama ben sadece benimle ilgilenmesini
isteyeceğim.
Bir de sabahları erken kalkmak zorunda olduğum hoşuma
gitmeyebilir. İşte bu anlattıklarımdan dolayı bir süre sonra gitmek
istemediğimi söyleyebilirim. Bu tepkiyi okula başladıktan bir süre sonra vermem
sizi tedirgin etmesin.
Biliyor musunuz okula başlayan çocukların %90 ‘ı
alışma döneminde ağlarmış. Belli bir süre okula ağlayarak gelirmiş ama
annesi babası onu kreşe bırakıp kapıdan çıktıktan sonra hemen keyiflenirmiş,
unuturmuş her şeyi, oyununu oynarmış. Annelerin babaların da aklında hep
çocuklarını ağlayarak bıraktıkları kalırmış. Boşu boşuna üzülürlermiş. Eğer siz
beni bırakırken ben ağlarsam sakın üzülmeyin; çünkü siz okuldan çıktıktan sonra
ben hemen sakinleşiyorum ve oyunuma başlıyorum.
Bu alışma döneminde biraz sizi zorlayacağım. Okula ağlayarak
bırakmaya başladığınız zaman ben başka tepkiler de vereceğim. Uyku
düzenim bozulabilir, uykuya geçmekte zorlanabilirim ya da uykudan ağlayarak
uyanabilirim. Size küsebilirim. Size naz yaparsam, sizinle
konuşmazsam belki üzülüp beni göndermekten vazgeçersiniz. Belki de size
çok fazla bağlanırım. Dizinizin dibinden ayrılmam, sürekli ilgi isterim.
Beni uyandırdığınız zaman hemen okula gidecek miyim diye sorup evet
derseniz ağlamaya başlayabilirim. Eğer ağlamam faydalı
olmazsa kendimi yere de atabilirim. Belki kendime zarar verirsem
beni götürmekten vazgeçersiniz. Bazen hasta numarası yapabilirim.
Karnımın çok ağrıdığını söyleyebilirim. Hasta olursam bana kıyamazsınız diye
düşüneceğim. Bazen okulu sevmediğimi orada çocukların, öğretmenlerin bana
kötü davrandığını söyleyebilirim. Belki orada beni üzdüklerini sanırsanız
evde kalmama izin verirsiniz. Bunları bir süre denedikten sonra eğer bana
kararlı ve net tepkiler verebilirseniz, beni bu yaptıklarımdan ve
söylediklerimden sonra yine okula götürürseniz; o zaman sizi kararınızdan
vazgeçiremeyeceğimi görüp bırakacağım böyle davranmayı.
Okula başladığım ilk günler hatta ilk haftalar okulla ilgili hiçbir
şey anlatmak istemeyeceğim size. Sizi hala kararınızdan vazgeçirmeye
çalıştığım için orada mutlu olduğumu, keyif aldığımı görürseniz vazgeçmezsiniz
diye size okulda neler yaptığımı anlatmayacağım. Siz anlatmam için tekrar
tekrar sordukça ben hiç anlatmayacağım. Bu süreç böylece uzayacak. Eğer siz
bana bir şey sormazsanız, bana zaman verirseniz ben kısa bir süre içinde size
kreşimi, arkadaşlarımı, öğretmenimi anlatmaya başlayacağım.
Başlangıçta sizi biraz zorlasam da ben bu okulda çok mutlu olacağım.
Arkadaşlarımı çok seveceğim. Bir sürü de yeni şey öğreneceğim. Sizden
sadece bir ay benim bu tepkilerime sabretmenizi istiyorum annecim
ve babacım…
Çok güzel bir yazı Şebnem'cim,her çocuğun ve anne babanın başından geçecek şeyler bunlar.Seneye sıra Ahmet Tuna'da :)
YanıtlaSil